Yürüyerek Aştığım Tüm Dağlar

Ben kendimi nasıl, neden, nerden Camino'da buldum? Kalkıp İspanya'nın dağlarında, tepelerinde tek başıma yürümek, adı sanı bilinmeyen köylerde kasabalarda kalmak nerden çıktı? Yaşamaya çabaladığım aşk mıydı beni buraya sürükleyen, bundan önceki aşklar ve ondan önceki yitirilenler mi? Her yol ayrımı, her bir “öteki şey”in geride kaldığı aşamalar, herkesin o öteki bir şeylere tutunduğu -ve benim arkama bakmadan yürüyüp gittiğim- dönemeçler… Bildiğim, bir gün kendimi gitmek isterken buldum, her şey beni her yandan itekledi ve gittim. Bir an geldi, bir şeyler geride kaldı ve ben savrulup Camino'ya, yola düştüm. Yürüdüm, aradım, sordum, didikledim, yürüdükçe güçlendim, doğruldum, kendime döndüm, kendime geldim… Ve bu kitabı, ait olduğu insanlara ithaf ediyorum: Kendi yolunda yürüyenlere! CANDAN TURHAN 1969'da İstanbul'da doğdu. Piyano hocası taburede ayağını salladığından, ilkokul öğretmeni derste sıraların altında dolaşmasından, ortaokul müdürüyse tüm sınıfı azdırmasından şikayet etmesine rağmen hiç kimse hiperaktif olduğundan şüphelenmedi. Büyüdüğü Etiler evindeki kocaman ahşap radyoda çalan Barış Manço şarkıları ile dağlara âşık oldu. Beş yaşında Almanca, on yaşında İngilizce, on beş yaşında Fransızca, kırk yaşından sonra da İspanyolca ile tanıştı. Okudu, yazdı, çalıştı, gezdi. Bir gün şehir hayatındaki fenalıklardan kendisine fenalıklar bastığında, çocukken âşık olduğu gibi bir dağ köyü buldu ve otuzlu yaşlarının başında, Ege'de bir zeytinliğin içindeki taş evine yerleşti. Burada gazete ve dergilere, daha çok da kendisine yazılar yazarak, özel ve güzel bir zeytinyağı üreterek, aile şirketlerini idare ederek, köpeklerine bakıcılık yaparak, yüreğinin götürdüğü yerlere seyahat ederek, yoga ve yürüyüş yaparak, kurucusu olduğu Anka Vakfı'nı yöneterek ve temelde sürdürülebilir bir yaşam yaratmaya çalışarak günlerini geçiriyor.