Türkiye'de Sendikal Kriz ve Sendikal Arayışlar

Son dönemde sadece ülkemizde degil, merkez kapitalist ülkeler basta olmak üzere tüm dünyada sendikal bir krizden söz ediliyor. Sendikal haklarda gerileme, sendikalarin üye sayilarinin sürekli azalmasi, genel örgütlenme oranlarinin düsmesi, ekonomik, sosyal ve siyasal süreçlerde etkinliklerini yitirmeleri gibi sonuçlarla kendisini gösteren bu krizin çözümlenmesi ve krizden çikis yollarinin aranmasi, uluslararasi sendikal birliklerin, merkez kapitalist ülkelerdeki sendikalarin temel gündemini olusturmaktadir. Sendikal bir krizin yasandigi konusunda artik herkes fikir birligi içerisinde.Peki, bu krizin merkezinde “kim” ya da “hangi unsurlar” yer almaktadir? Kriz egemenler karsisinda gelistirilmeye çalisilan politikanin krizi midir? Kriz sendikacilarin krizi midir, yoksa sendikal hareketin krizi midir? Kriz, sermaye sahiplerinin ve tabii egemen bir kütle olarak emperyal devlet politikalarinin kaçinilmaz sonucu mudur? Krize verilecek cevap geleneksel sendikal politikalarda temelli degisimleri mi esas almalidir? Krize verilecek cevap ulusal ölçekte mi olmali, yoksa enternasyonalist emekçi/proleter dayanismasinin çesitli biçimlerini mi temel almalidir?Elinizde bulunan kitap, sendikal krize ve sendikal krize iliskin sorulara “degisik cephelerden” cevaplar aramakta, fakat ayni zamanda sendikal hareketin/emekçi mücadelelerin tarihine ve mevcut durumuna iliskin açik tespitlerde bulunmaktadir. Sendikal hareketin/emekçi mücadelelerin tarihini hem dünya hem de Türkiye cephesinden ele alip tartisan bu kitap, krize iliskin hem içeriden hem de disaridan yaklasan öneriler ortaya koymaktadir.