Tavas'ın Laneti

13.08.2000 tarihinde Erzincan'da doğdu. O tarihten bu yana daha kırkı çıkmadan geldiği Denizli'de yaşadı. 10 yaşına kadar Astronot ya da Futbolcu olmak istedi. Ülke gerçeklerini okumaya yöneldikten sonra idrak etti. Her mevkide top koşturan Denizlispor Minik Takım oyuncusu iken bir maçta rakibini çalımlayıp düşürünce, kaleci ile karşı karşıya kaldığı halde topu bırakıp yere düşen rakibini kaldırmaya gittiği an ailesi oğllarının içindeki bu çocuk vicdanını asla kaybetmemesi için onu sokak ve okul ortamındaki şiddetten, küfürden ve rekabetten uzak tutarak daha çok okumaya yönlendirdi.Yaz tatillerini "Haftada en az iki kitap" sloganı ile geçiren yazar, okudukça o ana kadar ilgilendiği tüm sportif ve sanatsal aktivitelerin topluma değil kendine yararı olduğunu fark etmekte gecikmedi.Hızlı okuma yetileri ve taktikleri geliştirerek kısa zamana daha fazla kitap sığdırmaya çalıştı. Okuduğu kitaplardan daha iyisini kendisinin yazabileceğini düşündüğü zaman Dünya Klasikleri ile tanışmaya başladı. Okumanın paralelinde, elinizde tuttuğunuz öykü kitabı gibi pek çok deneme, öykü, şiir ve şarkı sözü yazmaya koyuldu. Denizli Emsan İÖO. öğrencisi olan yazar Türkçe öğretmeninin de vermiş olduğu cesaret ile yazılarını seri halde üretmeye başladı.Öykü, Denizli ili Tavas-Kale ve Beyağaç ilçe sınırlarında yaşamakta olan endemik bir kurbağa türü olan Rana Tavesensis Kurbağası'nın neslinin tükeniyor olmasına ilgiyi çekmek maksadıyla yazılmıştır. Kara ve Su kurbağaları üzerinden anlatılan öykü Denizli Honaz dağı eteklerini mekan edinmiştir. Ülkenin geleceğini ipotek altına alması muhtemel olan potansiyel Türk-Kürt savaşına da atıfta bulunarak, savaşın hiç kimseye faydası olmayacağı öngörüsünden hareketle Denizli Pamukkale Üniversitesi inşaat alanında bulunan Kozlu deresinde geçen çatışma, izleyen öykülerde başta Pamukkale olmak üzere, Ege'nin Dünya kültürüne kazandırdığı tüm coğrafyaya yayılacaktır.