Son İnsan

Eğer kader bir gün, yüce Allah'ın takdiri ile birisini veya bir şeyi karşınıza çıkarırsa, bilin ki, o insan veya o olay sizin için ya bir armağandır, ya da bir imtihan! Bu gün insanlık büyük bir imtihanın eşiğindedir. İnsanlar ve insanlık yakın bir geçmişten beri bu çağın içinde, gafil, hiç bir şeyden habersiz, kendilerini bekleyen geleceğin ne olduğunu veya olacağını düşünmeden, sorgulamadan yaşamaktadırlar. İnsanların gerçek insan olma irade, yetenek, fiil ve sıfatlarının yok edileceği, uzaktan idare edilen bir robota dönüşecekleri bu çağa ben, " kurgu, kodlama ve yazılım çağı" adını verdim, veriyorum. İnsanın yaratılışı gereğince kullanmadığı organları ya küçülür ya da kaybolur. Elektromanyetik alan üzerine kurgulanmış, kodlanmış, şeytani gizli amaçlar doğrultusunda yazılıma dökülen, adına sanal âlem dediğimiz paralel evren, insanların beyinlerini küçültmüştür/küçültecektir de. Ortalama 1400 gram olan insan beyni yeni nesiler de 1200 gramlara düşmüştür, ne yazık ki önümüzdeki onlu yıllarda daha da aşağılara düşecektir. Çünkü sanal âlem insana sen düşünme ben düşünürüm, sen sorma ben sorarım ve cevaplar veririm, demektedir. Zaten kolaycılığı seven, kestirmeden giden beyin, bu yaşama biçiminden keyif almaktadır. Ancak ne var ki sabah olur ve uykusunda gerçek sandığı rüyadan her insan mutlaka uyanır, gerçek hayatla yüzleşir. Gelecekteki onlu yıllar da, insan veya insanlık için birbirine paralel iki evren olacaktır. Biri Yüce Allah'ın sevgi-bilinç-bilgi olarak kurgulayıp, kotladığı ve yazılıma döktüğü yaşam diye algıladığız gerçek hayat, diğeri gözünüzün önüne konulan bir gözlükle insana yaşıyormuş hissi ve algısı veren sanal âlem. Sevgisi, iyiliği, güzelliği olmayan sadece bilinç ve bilgiyle kodlanan bir yazılım âlem! SEVGİSİZ VE DUYGUSUZ YAŞANACAK bir âlem! Tercih sizin buyurun seçin... CANER GÜZİN