Sahipsiz Çığlıklar

Remzi Aydınin romanı {Roe Dersim - Dersimin Ruhu), bir nevi kısa Dersim tarihi olarak da okunabilir. Her akşam ateşin çevresinde toplanan köylüler Dersimin Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin sözel tarihini aktarmaktadırlar daha genç kuşaklara. Ailevi ve bireysel bir bunalım sonucu arabasıyla ilk kez köyüne gelen romanın kahramanı da dinleyicilerin arasındadır. Bu sözel tarihi ve köylü filozofların, hayata ilişkin, doğa dinlerinin gereği yorumlarını dinleyerek büyülenir bu genç adam. Dersimin bu uzak köyü, yıldızlara yakın ama kendi büyüdüğü ve yaşadığı Antalyalı şehir çevresinin yaşamına çok uzaktır. Burada onun için yeni bir hayat filizlenmektedir. Gerillalarla devlet güçleri arasındaki çatışmalar ortamında sıkışmışlığına, geçmişte ve bugün yaşadığı zulme rağmen moralini bozmayan, günlük yaşamını ve üretimini her şeye rağmen sürdüren, neşesini kaybetmeyip şaka yapmaktan geri kalmayan, her biri birer filozof gibi konuşan bu insanlar nasıl bir mayalanmanın, nasıl bir toplumsal ortamın ürünüdür? Kahramanımız kafasında binlerce soruyla yeniden Antalya'ya dönerken birdenbire nedir onu durduran? 8u topraklara olan tutkusu mu, gördüğü hayaller mi, yeni tanıdığı bu insanlara duyduğu hayranlık mı, yoksa dağlara gömülmüş umutsuz bir aşkın hüznü mü, ne?