Sadık Abdal Divanı

Stok Kodu:
9786054091065
Boyut:
15x2
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009-01
Kapak Türü:
Sercan Arslan
Kağıt Türü:
2.Hamur
18,52
9786054091065
404688
Sadık Abdal Divanı
Sadık Abdal Divanı
18.52
Sâdık Abdal, 15. yüzyılda Kızıl Deli Sultan Dergâhı'nda yetişmiş Bektaşî şairlerindendir. Seyyid Ali Sultan Dergâhı, Bektaşîliğin o dönemde çok önemli bir merkezi olduğu için buradan tanınmış Bektaşi babaları ve şairleri yetişmiştir.Sâdık Abdal Dîvânı, Bektaşîlik tarihi yönünden karanlıkta kalmış dönemlere ışık tutması bakımından son derece önem teşkil etmektedir. Elinizdeki eser,15. yüzyılda Bektaşîliğin durumu, inançlara bakış açısı, velâyetnâmelerde geçen yer, şahıs isimleri ve olaylar hakkında önemli bilgiler vermekte, şüpheyle yaklaşılan tespitlere yeni bakış açıları getirmektedir. Eser, içerik, dil ve şairin yaşadığı yüzyıl açısından dikkat çekicidir. Sâdık Abdal'ın kullandığı dil ve üslup ile şiirlerindeki tasavvufî incelik ve derinlik, Seyyid Ali Sultan Dergâhı'nm Baikanlar'da çok önemli bir tekke ve zamanının ilim merkezi olduğuna işaret etmektedir.Eser genellikle nasihat içeriklidir. Şiirlerinde Sâdık Abdal bazen kendisine, bazen de karşısındakine nasihat etmektedir. Velîlerin kimden irşad olduğunu, dolayısıyla kimin sırrı olduğunu şiirlerinde anlatmıştır. Hz.Ali'nin yüceltilmesi bugünkü Bektaşîliğin anladığı şekli ile Şâh-ı Merdân olduğu ve ondan sonra gelenlerin Hz.Ali'nin sırlarını taşıdığını, Kızıl Deli'nin ise bu manevi zincirin bir halkası olduğunu bildirmektedir. Bektaşîliğin Balım Sultan'dan itibaren tarikatlaştığı söylenirse de, Sâdık Abdal şiirlerinin büyük kısmında Bektaşîliği tarikat olarak ifâde etmektedir. Dergâhtaki dervişlerin nefis mertebelerini geçtiğinden, yüceldiğinden sıklıkla bahseder. Dünya nimetlerinin kölesi olunmaması gerektiği her fırsatta ifade edilerek bir sûfî bektaşîlik anlayışı ve yaşam tarzı anlatılmaktadır.Dîvân-ı Sâdık'ta Seyyid Ali Sultan ve Hacı Bektaş Velâyetnamesinde geçen bütün hikâyelerin, Makâlâtta bulunan tüm düşüncelerin şiirsel anlatımları görülmektedir. Tarikate girmenin, Seyyid Ali Sultan Dergâhı'na dahil olmanın önemi anlatılmaktadır. Eserde halk tipi İslâm anlayışının ilerisinde sûfî Bektaşîlik yaşam tarzı ve inancı vurgulanmakta, Bektaşiliğin 15. yüzyılda da tasavvufî bir inanç yapısı olduğu, arif insanların bu şekilde algılayıp yaşamlarına uyguladıkları gözlemlenmektedir. Eserde, Balım Sultan'dan önce "Bektaşî Tarikatı"sözü yoktu iddialarının yanlış düşünceler olduğu belirtilmektedir. Hacı Bektaş Veli'nin, Abdal Musa'nın, Kaygusuz Abdal'ın eserlerinin ve yaşamının dergâhlarda okunmakta olduğunu, "Makâlât" adlı eserin Bektaşîler için yol içi eğitimi olduğunu, içinde geçen kavramların 15.yüzyılda da aynı bugünkü şekli ile algılanmakta olduğu vurgulanmaktadır.Sâdık Abdal Dîvânı, Alevilik-Bektaşilik alanında karanlıkta kalmış pek çok konuya ışık tutması bakımından büyük önem arzetmektedir.
Sâdık Abdal, 15. yüzyılda Kızıl Deli Sultan Dergâhı'nda yetişmiş Bektaşî şairlerindendir. Seyyid Ali Sultan Dergâhı, Bektaşîliğin o dönemde çok önemli bir merkezi olduğu için buradan tanınmış Bektaşi babaları ve şairleri yetişmiştir.Sâdık Abdal Dîvânı, Bektaşîlik tarihi yönünden karanlıkta kalmış dönemlere ışık tutması bakımından son derece önem teşkil etmektedir. Elinizdeki eser,15. yüzyılda Bektaşîliğin durumu, inançlara bakış açısı, velâyetnâmelerde geçen yer, şahıs isimleri ve olaylar hakkında önemli bilgiler vermekte, şüpheyle yaklaşılan tespitlere yeni bakış açıları getirmektedir. Eser, içerik, dil ve şairin yaşadığı yüzyıl açısından dikkat çekicidir. Sâdık Abdal'ın kullandığı dil ve üslup ile şiirlerindeki tasavvufî incelik ve derinlik, Seyyid Ali Sultan Dergâhı'nm Baikanlar'da çok önemli bir tekke ve zamanının ilim merkezi olduğuna işaret etmektedir.Eser genellikle nasihat içeriklidir. Şiirlerinde Sâdık Abdal bazen kendisine, bazen de karşısındakine nasihat etmektedir. Velîlerin kimden irşad olduğunu, dolayısıyla kimin sırrı olduğunu şiirlerinde anlatmıştır. Hz.Ali'nin yüceltilmesi bugünkü Bektaşîliğin anladığı şekli ile Şâh-ı Merdân olduğu ve ondan sonra gelenlerin Hz.Ali'nin sırlarını taşıdığını, Kızıl Deli'nin ise bu manevi zincirin bir halkası olduğunu bildirmektedir. Bektaşîliğin Balım Sultan'dan itibaren tarikatlaştığı söylenirse de, Sâdık Abdal şiirlerinin büyük kısmında Bektaşîliği tarikat olarak ifâde etmektedir. Dergâhtaki dervişlerin nefis mertebelerini geçtiğinden, yüceldiğinden sıklıkla bahseder. Dünya nimetlerinin kölesi olunmaması gerektiği her fırsatta ifade edilerek bir sûfî bektaşîlik anlayışı ve yaşam tarzı anlatılmaktadır.Dîvân-ı Sâdık'ta Seyyid Ali Sultan ve Hacı Bektaş Velâyetnamesinde geçen bütün hikâyelerin, Makâlâtta bulunan tüm düşüncelerin şiirsel anlatımları görülmektedir. Tarikate girmenin, Seyyid Ali Sultan Dergâhı'na dahil olmanın önemi anlatılmaktadır. Eserde halk tipi İslâm anlayışının ilerisinde sûfî Bektaşîlik yaşam tarzı ve inancı vurgulanmakta, Bektaşiliğin 15. yüzyılda da tasavvufî bir inanç yapısı olduğu, arif insanların bu şekilde algılayıp yaşamlarına uyguladıkları gözlemlenmektedir. Eserde, Balım Sultan'dan önce "Bektaşî Tarikatı"sözü yoktu iddialarının yanlış düşünceler olduğu belirtilmektedir. Hacı Bektaş Veli'nin, Abdal Musa'nın, Kaygusuz Abdal'ın eserlerinin ve yaşamının dergâhlarda okunmakta olduğunu, "Makâlât" adlı eserin Bektaşîler için yol içi eğitimi olduğunu, içinde geçen kavramların 15.yüzyılda da aynı bugünkü şekli ile algılanmakta olduğu vurgulanmaktadır.Sâdık Abdal Dîvânı, Alevilik-Bektaşilik alanında karanlıkta kalmış pek çok konuya ışık tutması bakımından büyük önem arzetmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat