Otostopçunun Galaksi Rehberi / Beşi Bir Yerde (Ciltli)

Stok Kodu:
9786055272432
Boyut:
16,5x4,5
Sayfa Sayısı:
712
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2009-01
Çeviren:
İrem Kutluk Nil Alt
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
75,00
9786055272432
569875
Otostopçunun Galaksi Rehberi / Beşi Bir Yerde (Ciltli)
Otostopçunun Galaksi Rehberi / Beşi Bir Yerde (Ciltli)
75.00

Galaksinin Bati Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritasi bile çikarilmamis ücra bir kösede, gözlerden uzak, küçük ve sari bir günes vardir. Bu günesin yörüngesinde, kabaca yüz kirksekiz milyon kilometre uzaginda, tamamiyla önemsiz ve mavi-yesil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlilari öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir bulus oldugunu düsünürler. Bu gezegenin söyle bir sorunu vardi... daha dogrusu eskiden vardi: Üzerinde yasayan halkin büyük bölümü çogu zaman mutsuzdu. Bu sorun için pek çok çözüm önerilmisti, ama bunlarin çogu genellikle yesil renkli küçük kâgit parçalarinin hareketleriyle ilgiliydi. Bu da tuhafti, çünkü aslinda mutsuz olanlar yesil renkli küçük kâgit parçalari degildi. Bu nedenle sorun varligini sürdürdü; halkin çogunun durumu kötüydü ve onlarin büyük bölümüyse sefildi, dijital kol saatleri olanlar bile. Her seyden önce, agaçlardan inmekle büyük bir hata ettiklerini düsünenlerin sayisi gün geçtikçe artiyordu. Bazilari agaçlara çikmanin bile yanlis bir hamle oldugunu ve hiç kimsenin okyanuslardan asla ayrilmamis olmasi gerektigini söylüyordu. Sonra, adamin birinin, degisiklik olsun diye bundan böyle halka nazik davranmanin ne kadar iyi olacagini dile getirdigi için bir agaca çivilenmesinden yaklasik ikibin yil sonra, bir Persembe günü Rickmansworth'de küçük bir kafede tek basina oturan bir kiz, bunca zamandir ters giden seyin ne oldugunu birdenbire fark edip en sonunda dünyanin nasil iyilestirilebilecegini ve mutlulugun hüküm sürdügü bir yere dönüstürülebilecegini anlamisti. Bu sefer dogru olani bulmustu, bu ise yarayacak ve hiç kimsenin bir yerlere çivilenmesi gerekmeyecekti. Ama ne yaziktir ki, bir telefon bulup birilerine bundan söz edemeden korkunç, aptal bir felaket meydana geldi ve fikir sonsuza dek yitip gitti. Bu, o kizin öyküsü degil. Ama o korkunç, aptal felaketin ve onun dogurdugu bazi sonuçlarin öyküsüdür. Kisaca özetlemek gerekirse: Tamamen sakin bir hayat yasamak, hayatina temel yasamsal fonksiyon olarak soguk bira ve güzel çay içmek kavramini oturtmak isteyen, kendi halinde, üstelik fazlasiyla uysal bir adam Arthur Dent, bir sabah uyanir ve evinin saçma bir nedenle yikilacagini ögrenir; ama bu yalnizca baslangiçtir. Daha bir kaç saat bile geçmeden gezegeni yok edilecek ve yaninda kankasi Ford Prefect, üstünde yipranmis sabahligi, elinde havlusuyla galaksi boyunca sürecek inanilmaz bir yolculuga çikacaktir...
Panige Kapilmayin....

Galaksinin Bati Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritasi bile çikarilmamis ücra bir kösede, gözlerden uzak, küçük ve sari bir günes vardir. Bu günesin yörüngesinde, kabaca yüz kirksekiz milyon kilometre uzaginda, tamamiyla önemsiz ve mavi-yesil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlilari öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir bulus oldugunu düsünürler. Bu gezegenin söyle bir sorunu vardi... daha dogrusu eskiden vardi: Üzerinde yasayan halkin büyük bölümü çogu zaman mutsuzdu. Bu sorun için pek çok çözüm önerilmisti, ama bunlarin çogu genellikle yesil renkli küçük kâgit parçalarinin hareketleriyle ilgiliydi. Bu da tuhafti, çünkü aslinda mutsuz olanlar yesil renkli küçük kâgit parçalari degildi. Bu nedenle sorun varligini sürdürdü; halkin çogunun durumu kötüydü ve onlarin büyük bölümüyse sefildi, dijital kol saatleri olanlar bile. Her seyden önce, agaçlardan inmekle büyük bir hata ettiklerini düsünenlerin sayisi gün geçtikçe artiyordu. Bazilari agaçlara çikmanin bile yanlis bir hamle oldugunu ve hiç kimsenin okyanuslardan asla ayrilmamis olmasi gerektigini söylüyordu. Sonra, adamin birinin, degisiklik olsun diye bundan böyle halka nazik davranmanin ne kadar iyi olacagini dile getirdigi için bir agaca çivilenmesinden yaklasik ikibin yil sonra, bir Persembe günü Rickmansworth'de küçük bir kafede tek basina oturan bir kiz, bunca zamandir ters giden seyin ne oldugunu birdenbire fark edip en sonunda dünyanin nasil iyilestirilebilecegini ve mutlulugun hüküm sürdügü bir yere dönüstürülebilecegini anlamisti. Bu sefer dogru olani bulmustu, bu ise yarayacak ve hiç kimsenin bir yerlere çivilenmesi gerekmeyecekti. Ama ne yaziktir ki, bir telefon bulup birilerine bundan söz edemeden korkunç, aptal bir felaket meydana geldi ve fikir sonsuza dek yitip gitti. Bu, o kizin öyküsü degil. Ama o korkunç, aptal felaketin ve onun dogurdugu bazi sonuçlarin öyküsüdür. Kisaca özetlemek gerekirse: Tamamen sakin bir hayat yasamak, hayatina temel yasamsal fonksiyon olarak soguk bira ve güzel çay içmek kavramini oturtmak isteyen, kendi halinde, üstelik fazlasiyla uysal bir adam Arthur Dent, bir sabah uyanir ve evinin saçma bir nedenle yikilacagini ögrenir; ama bu yalnizca baslangiçtir. Daha bir kaç saat bile geçmeden gezegeni yok edilecek ve yaninda kankasi Ford Prefect, üstünde yipranmis sabahligi, elinde havlusuyla galaksi boyunca sürecek inanilmaz bir yolculuga çikacaktir...
Panige Kapilmayin....
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat