Osmanlılar ve Avrupa - Seyahat, Karşılama ve Etkil

Baska kültürlerle herhangi bir sekilde karsilasmadan, tanismadan, alisveris yapmadan ya da yüzlesmeden, yasamini sürdüren bir kültür ve medeniyete rastlamak mümkün degildir dersek, abartmis olmayiz. Her kültürün baska bir kültürle karsilasma, degis-tokus yapma veya yüzlesme anlar, deyimleri bir sekilde tesekkül etmistir ya da üretilmistir. Sözgelimi asirlarca varligin muhafaza eden Ipekyolu, Dogu-Bati arasinda çok erken dönemlerden itibaren hem emtia alisverisi hem de kültürel irtibatin derinlik kazanmasini saglayan bir iletisim ve etkilisim agi olusturmustur. Benzer sekilde, tarihte Islam dünyasi ile Avrupa arasinda da bu anlamda bir iletisim etkilesim aginin varligi dikkat çekmektedir. Bu etkilesim aginin genellikle iki güzergah üzerinde gerçeklestigi söylenebilir. Birincisi 8. yüzyilda Iberik yarimadasi ile hemen sonrasinda Sicilya, ikincisi ise 19. yüzyildan itibaren Balkanlar'dir.
Farkli kültür ve uzmanlik alanlarindan gelen yazarlarin katkilariyla kurulan bu kitap, özellikle ikinci karsilasmayi, Osmanlilar ile Avrupa arasinda yasanan iliskileri çesitli yönleriyle ele almaktadir. Bu çerçevede, yüzlesme ve savaslardan daha çok bu iki dünyanin birbirini kesfetmeye, tanimaya çalistiklari; birbiriyle alisveriste bulunduklari alanlar ve birbirini tasavvur biçimleri ve kaynaklari disiplinlerarasi bir anlayisla incelemektedir. Buna göre elinizdeki çalisma, Osmanli öncesi dönemden baslayip "eski düzen"den "yeni düzen"e geçis arasyislarinin yasandigi, bir baska ifadeyle erken modern dönemin sonuna denk düstügü 3. Selim devrinin (1789-1807) ortalarina kadar gelmektedir.