Osmanlı çiçek Yetiştiriciliği

Stok Kodu:
9789750163135
Boyut:
21x0,5
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009-01
Kapak Türü:
Gökmen Aldoğan
Kağıt Türü:
Kuşe
23,15
9789750163135
391375
Osmanlı çiçek Yetiştiriciliği
Osmanlı çiçek Yetiştiriciliği
23.15
Bu konuda çalışmaya başladığımda öncelikle çiçek, çiçekçilik ve bahçivanlıkla ilgili yazma eserlerin metinlerini okudum. O dönemde fotokopi bulunmadığından kütüphanelerden aldığım mikrofilimleri fotoğraf olarak bastırdım.Bundan sonra sıra metinleri okumaya gelmişti, en eziyetli iş bu oldu. Okunacak metinler özenle yazılmış kitaplar değil, yazarı tarafından keldi elyazısı ile yazılmıştı. Önce yazarın elyazısına alışmak gerekiyordu. Daha sonra sıra konunun özel terimlerini tanımaya geliyordu. Özenli yazmalarda çok kere harekeler de bulunduğundan okumak çok daha kolay oluyordu. Bu aşamayı da atlattıktan sonra iş kolaylaşmaya başlıyordu. Öyle ki metinleri okumama yardımcı olan Hüsamettin Aksu'dan önce sökebiliyordum özel terimleri.Okuma işi bittikten sonra sıra'bilgisayarda yazmaya gelmişti. Burada artık iş kolaylaşmıştı. Artık bütün bilgi elimin altındaydı. Alfabetik sıraya dizmek, yetiştiricilerin hangisinin hanfi çiçeği yetiştirdeğtni saptamak gibi işler yapılacaktı. Alışverişimizi yapmıştık, artık sıra yemeğimizi pişirmeye gelmişti.Bu aşamada beni şaşırtan bazı bilgilere ulaştım. Yetiştiricilerimizle ilgili fazla bilgi bulamamak beni sükutu hayale düşürdü. fazaı bir lalenin sapının ya da çiçeğinin biçiminden dibindeki lekenin rengine, iç organlarının nasıl olduğuna kadar her bilgiyi veriyordu. Ama yetiştirici hakkında hiç bilgi olmuyurdu genellikle.Tipik örnekler vereyim, sadece kavükçu olduğ\ı yazılmış, adı bile yazılmamıştır. Birisinin damadı olduğu belirtilmiş, ama damadın adı bile yazılmamıştı. Şeyhülislam denildiğinde ise hangi şeyhülislam olduğu belirtilmemişti.Kuşkusuz, yazmayı hazırayan Mehmet Aşki gibi uzmanlar yeni çeşitlerin kalitelerini söyleyebilmek için bu gibi bilgilere gereksinim duyuyorlardı. O zamanlar soyadı, nüfus kütüğü gibi şeyler ülkemize henüz pek uzaktı. Rönesans öncesinin Avrupa'sına yaşıyorduk henüz. Bu gibi bilgilerin saptanmasına ancak tanzimattan sonra başlanmıştı Osmanlı Devleti'nde, artık insanın kişiliği vardı.Avrupa'da kişilerle ilgilili bilgiye kolay ulaşmanın en önemli yardırması kiliselerdi. Her çocuk doğduğunun ertesi günü vaftiz ediliyor ve kilisenin kütüğüne yazılıyordu. Böylece yüzyıllar öncesi yaşamış kimselerin düğduğu günü bile bulmak mümkün oluyordu. Kişiler önceleri meslekleriyle tanınmaya başlanmıştı. Tabii her köyde bir değirmenci, bir terzi, bir kunduracı bulunduğundan bu gibi soyadları çok sık görülür Avrupa ülkelerinde, ama yine de ipuçları vardı.Her meslekten ve^ her tabakadan insanlar çiçek çılgınlığına katılmıştı lale devrinde. Hakem heyetleri belli kriterlere göre değerlerini saptıyordu. Padişahtan hammala, şeytülislamdan ev kadınına kadar herkes yeni çeşitler yetiştiriyor ve değerlendirilmesi için sıraya giriyordu. Şeyh Mehmet Lalezari bir çiçekten söz ederken özelliklerinin sahibi tarafından/' anlatıldığını söylüyor, bir'münasip zamanda görüle diyordu.Nize-i Rümmanı adlı lale o kadar ünlü idi ki ünlü şairler tarafındaıfi tarih beytlerine konu edilmişti.
Bu konuda çalışmaya başladığımda öncelikle çiçek, çiçekçilik ve bahçivanlıkla ilgili yazma eserlerin metinlerini okudum. O dönemde fotokopi bulunmadığından kütüphanelerden aldığım mikrofilimleri fotoğraf olarak bastırdım.Bundan sonra sıra metinleri okumaya gelmişti, en eziyetli iş bu oldu. Okunacak metinler özenle yazılmış kitaplar değil, yazarı tarafından keldi elyazısı ile yazılmıştı. Önce yazarın elyazısına alışmak gerekiyordu. Daha sonra sıra konunun özel terimlerini tanımaya geliyordu. Özenli yazmalarda çok kere harekeler de bulunduğundan okumak çok daha kolay oluyordu. Bu aşamayı da atlattıktan sonra iş kolaylaşmaya başlıyordu. Öyle ki metinleri okumama yardımcı olan Hüsamettin Aksu'dan önce sökebiliyordum özel terimleri.Okuma işi bittikten sonra sıra'bilgisayarda yazmaya gelmişti. Burada artık iş kolaylaşmıştı. Artık bütün bilgi elimin altındaydı. Alfabetik sıraya dizmek, yetiştiricilerin hangisinin hanfi çiçeği yetiştirdeğtni saptamak gibi işler yapılacaktı. Alışverişimizi yapmıştık, artık sıra yemeğimizi pişirmeye gelmişti.Bu aşamada beni şaşırtan bazı bilgilere ulaştım. Yetiştiricilerimizle ilgili fazla bilgi bulamamak beni sükutu hayale düşürdü. fazaı bir lalenin sapının ya da çiçeğinin biçiminden dibindeki lekenin rengine, iç organlarının nasıl olduğuna kadar her bilgiyi veriyordu. Ama yetiştirici hakkında hiç bilgi olmuyurdu genellikle.Tipik örnekler vereyim, sadece kavükçu olduğ\ı yazılmış, adı bile yazılmamıştır. Birisinin damadı olduğu belirtilmiş, ama damadın adı bile yazılmamıştı. Şeyhülislam denildiğinde ise hangi şeyhülislam olduğu belirtilmemişti.Kuşkusuz, yazmayı hazırayan Mehmet Aşki gibi uzmanlar yeni çeşitlerin kalitelerini söyleyebilmek için bu gibi bilgilere gereksinim duyuyorlardı. O zamanlar soyadı, nüfus kütüğü gibi şeyler ülkemize henüz pek uzaktı. Rönesans öncesinin Avrupa'sına yaşıyorduk henüz. Bu gibi bilgilerin saptanmasına ancak tanzimattan sonra başlanmıştı Osmanlı Devleti'nde, artık insanın kişiliği vardı.Avrupa'da kişilerle ilgilili bilgiye kolay ulaşmanın en önemli yardırması kiliselerdi. Her çocuk doğduğunun ertesi günü vaftiz ediliyor ve kilisenin kütüğüne yazılıyordu. Böylece yüzyıllar öncesi yaşamış kimselerin düğduğu günü bile bulmak mümkün oluyordu. Kişiler önceleri meslekleriyle tanınmaya başlanmıştı. Tabii her köyde bir değirmenci, bir terzi, bir kunduracı bulunduğundan bu gibi soyadları çok sık görülür Avrupa ülkelerinde, ama yine de ipuçları vardı.Her meslekten ve^ her tabakadan insanlar çiçek çılgınlığına katılmıştı lale devrinde. Hakem heyetleri belli kriterlere göre değerlerini saptıyordu. Padişahtan hammala, şeytülislamdan ev kadınına kadar herkes yeni çeşitler yetiştiriyor ve değerlendirilmesi için sıraya giriyordu. Şeyh Mehmet Lalezari bir çiçekten söz ederken özelliklerinin sahibi tarafından/' anlatıldığını söylüyor, bir'münasip zamanda görüle diyordu.Nize-i Rümmanı adlı lale o kadar ünlü idi ki ünlü şairler tarafındaıfi tarih beytlerine konu edilmişti.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 23,15    23,15   
2 12,04    24,08   
3 8,18    24,54   
6 4,17    25,00   
9 2,83    25,47   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 23,15    23,15   
2 12,04    24,08   
3 8,18    24,54   
6 4,17    25,00   
9 2,83    25,47   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 23,15    23,15   
2 12,04    24,08   
3 8,18    24,54   
6 4,17    25,00   
9 2,83    25,47   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 23,15    23,15   
2 12,04    24,08   
3 8,18    24,54   
6 4,17    25,00   
9 2,83    25,47   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 23,15    23,15   
2 12,04    24,08   
3 8,18    24,54   
6 4,17    25,00   
9 2,83    25,47   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat