Nevroz Kader Değildir

"Psikiyatr ve psikoterapist olarak kirk yili asan mesleki deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki, hastalarimin yaridan fazlasi nevrotik kisilik yapisinin yol açtigi sorunlara çare aramak üzere basvurmuslardir. Yasam kalitesini ve yasama sevinçlerini azaltan, üretkenlik ve verimliklerini düsüren nevrotik semptomlardan yakinan hastalarimin önemli bir kismi, sorunlarinin tibbi bir rahatsizliktan dogmus olabilecegini düsünürler. Ancak nevrotiklerin azimsanamayacak bir bölümü de insanlar arasi iliskilerde yasamakta olduklari güçlükler nedeniyle yakinlari tarafindan tedaviye gelmeye ya da en azindan tek bir psikiyatrik muayeneye ikna edilirler. Nevrotik sorunlar her ne kadar ileri asamalarda çevreyle ciddi çatismalarin dogmasina yol açsa da, orta ve hafif derecedeki nevrotik belirtiler, genellikle kisinin iç dünyasinda sakli tuttugu gerginlik, huzursuzluk ve doyumsuzluk olarak yasanir. Bazi nevrotikler bu sorunlarin kisilik yapilarindan kaynaklandigini düsünürler. Kimileri de sorunlarini, yasam tarzlari ya da çevresel streslerle iliskili olarak açiklama egilimindedirler. Sözün özü, bu kisiler nevrozu sanki kaderleriymis gibi yasamaya devam ederler. Oysa, Nevroz Kader Degildir…""Prof. Dr. Cengiz Güleç, uzun yillara dayali degerli çalismalarinin süzgecinden geçen deneyimlerinin isiginda kaleme aldigi Nevroz Kader Degildir ile ruh sagligi, kisilik gelisimi, psikoseksüel olgunlasma, psikanalitik insan kurami, psikanalitik nevroz kurami ve psikoterapiler baglaminda nevroz ve tedavisine bütüncül bir bakis açisi sunuyor. Dogustan gelen bir bozukluk ya da kisilik özelligi olarak düsünülerek pek çok kisi tarafindan çaresi aranmadan yasanmaya devam eden ve hayatlari derinden etkileyen nevroz karsisinda çaresiz olunmadigini, nevrozun degistirilemeyecek bir kader olmadigini bilimsel verilerle ortaya koyuyor."(Tanitim Bülteninden)