Haremden Mektuplar

Padisahin haremine dahil kadinlar, çok siki bir disiplin altinda yasarlardi. Dairelerinde böyle kapali yasadiklari gibi, gezinti ve göçlerde de bu hususlara çok dikkat ederlerdi. Babüssaâde'den ayrilinca da perdeleme ve maskeleme siyasetine ehemmiyet verilirdi. Binecekleri araba ve kayiklar, kat kat örtülerle, kafeslerle donatilir, içeridekileri göstermeyecek sekilde yapilirdi. Kadinlarin vardiklari yerde de haremagalari tarafindan çok siki tedbirler alinir, yabancilar tarafindan görülmemeleri saglanirdi.Bu itibarla sultanlari bahçede ve saray disinda gezerken, dolasirken de seyretmek pek o kadar kolay bir sey degildi. Durum böyle iken, bâzi romanlarda, bilhassa son zamanlarda çevrilen filmlerde, Kadin Efendi ve sultanlarin hayatlarini ifade etmek için onlari açik saçik göstermek tarihî hakikete uyar mi? Bu, hakikaten yasanan bir tarihin akisleri veya uydurma sekilleri midir, bunun üzerinde insafla, iz'anla durmak ve düsünmek icabeder