Fütuhat-ı Mekkiyye 6

Ibn Arabî, eserinin bu kitabinda bir önceki kitapta ele aldigi hac konusuna, konuyla ilgili hadislere yer vererek devam ediyor. Müellif, sadece haccin faziletiyle ve hac esnasinda yerine getirilmesi gereken vecibelerle alakali bilgiler vermekle kalmayip coskun üslubunu ve yorumunu da katarak, zikrettigi hadisler çerçevesinde haccin ve tavafin sirlarina dair essiz tespitlerde bulunuyor. Hacla alakali son olarak degindigi husus ise Mekke ve Medine sehirlerinin üstünlügü, fazileti ve serefiyle alakali hadisler ve bunlarin isigi altinda yaptigi degerlendirmeler. Eserin kalan bölümünde ise müellifin kendi ifadesiyle ‘sayili Allah adamlari ve sayilari belli olmayan Allah adamlarinin siniflari' ve velîler hakkinda, Allah'in kullarindan sadece büyüklerinin bilebilecegi bir takim meseleleri içerdigini söyledigi bölümler yer almaktadir. Velilerin kendi dönemlerinin peygamberleri olduklarini belirten müellif, bu baglamda velilik ve peygamberlik arasindaki mertebe ve misyon farkliliklarina deginerek Hz. Isa'nin peygamber olarak yeniden yeryüzüne inmesinin ne sekilde ve ne surette mümkün olacagina dair görüsünü beyan ederken meseleye alisilmisin disinda bir boyut kazandirmaktadir. Kutsal topraklardan tüm insanliga açilan bilgi ve hikmet fetihleri, Fütûhât-i Mekkiyye, ilk defa tam olarak baska bir dile çevrilerek yayinlaniyor! Dogu ve bati düsüncesinde derin izler birakmis, mistik gnostik pek çok akimlara kaynaklik etmis büyük düsünür Ibn Arabî'yi ‘Seyhü'l-ekber' yani ‘En Büyük Üstad' yapan bu topraklarda bizzat kendisinin el yazisiyla titizlikle korunmus olan bu dev eser, on sekiz kitaplik bir seri halinde Litera Yayincilik ‘literalligi' ve kalitesiyle yayinlanmaya devam ediyor.