Çatlak Kızlar Sağlam Kapıda

Stok Kodu:
9786052277034
Boyut:
0x0
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
18,52
9786052277034
494864
Çatlak Kızlar Sağlam Kapıda
Çatlak Kızlar Sağlam Kapıda
18.52
“Babaannem ya da Mete geldiğinde (...) ilkin evin kokusu değişirdi. Onlar bir kedi gibi sobanın arkasına kıvrılıp omuzları üzerine yan
yattıklarında, sobanın sıcağından mıdır, bu iki ihtiyarın üstünden sanki kokulu bir buhar çıkardı. Kat kat giydikleri kıyafetlerden, altlarına
kaçırdıkları donlarından, sutyensiz, nemli memelerinden buhar buhar yayılan ekşi bir koku.
Evin kokusundan başka, babaannem veya Mete'nin gelmesiyle annemin ağzında dönen dil birdenbire çiçeklenir, şenlenirdi.(...) Babam ne
yazık ki o dilin evde konuşulmasını, anamın o dili ağzımıza akıtmasını hiç istemezdi.
Bugün o dile ait ne biliyorsam, en çok da küfürleri, hep Mete'den öğrendim. Mete çok iyi bir anlatıcıydı. Sadece anlatmakla kalmaz, erinmeden
zaman zaman dizlerindeki ağrıyı sızıyı tutarak kalkıp, anlattığı kişilerin nefeslerini şöyle bir odada dolandırır, her birini yeniden canlandırırdı.
Çoktan yüzünü unuttuğu, helvasını kavurduğu insanların tipine girip aynı ağızla konuşur, aynı sesleri üflerdi. Mete'nin dili ölüyü yerinden
kaldıracak kadar canlıydı.”
Dört ablası, bir annesi, bir de Mete'si var Meral'in. Mete'ye hayran. Bu yaşlı kadını pür dikkat izleyen küçük kızın büyümesini anlatıyor “Çatlak
Kızlar Sağlam Kapıda”nın birinci bölümü.
İkinci bölümde ise, Mete'nin yetenekleriyle donanmış bir özgür ruh olarak kapağı attığı “sağlam kapı” askeriyede başından geçenleri. Aslında
sağlam kapıdakilerin başına gelenleri anlatıyor, demek daha uygun olacak galiba.
Ayten Kaya Görgün, “Arıza Babaların Çatlak Kızları” ile başlamıştı çatlak kızları anlatmaya... Devam ediyor... topraklarından, köklerinden
kopup gelen insanların kentteki zor hayatlarını, öncelerini ve sonralarını, keskin gözlemci bir kadın bakışıyla, neşesini, umudunu ve kadınlara
güvenini hep koruyarak.
“Babaannem ya da Mete geldiğinde (...) ilkin evin kokusu değişirdi. Onlar bir kedi gibi sobanın arkasına kıvrılıp omuzları üzerine yan
yattıklarında, sobanın sıcağından mıdır, bu iki ihtiyarın üstünden sanki kokulu bir buhar çıkardı. Kat kat giydikleri kıyafetlerden, altlarına
kaçırdıkları donlarından, sutyensiz, nemli memelerinden buhar buhar yayılan ekşi bir koku.
Evin kokusundan başka, babaannem veya Mete'nin gelmesiyle annemin ağzında dönen dil birdenbire çiçeklenir, şenlenirdi.(...) Babam ne
yazık ki o dilin evde konuşulmasını, anamın o dili ağzımıza akıtmasını hiç istemezdi.
Bugün o dile ait ne biliyorsam, en çok da küfürleri, hep Mete'den öğrendim. Mete çok iyi bir anlatıcıydı. Sadece anlatmakla kalmaz, erinmeden
zaman zaman dizlerindeki ağrıyı sızıyı tutarak kalkıp, anlattığı kişilerin nefeslerini şöyle bir odada dolandırır, her birini yeniden canlandırırdı.
Çoktan yüzünü unuttuğu, helvasını kavurduğu insanların tipine girip aynı ağızla konuşur, aynı sesleri üflerdi. Mete'nin dili ölüyü yerinden
kaldıracak kadar canlıydı.”
Dört ablası, bir annesi, bir de Mete'si var Meral'in. Mete'ye hayran. Bu yaşlı kadını pür dikkat izleyen küçük kızın büyümesini anlatıyor “Çatlak
Kızlar Sağlam Kapıda”nın birinci bölümü.
İkinci bölümde ise, Mete'nin yetenekleriyle donanmış bir özgür ruh olarak kapağı attığı “sağlam kapı” askeriyede başından geçenleri. Aslında
sağlam kapıdakilerin başına gelenleri anlatıyor, demek daha uygun olacak galiba.
Ayten Kaya Görgün, “Arıza Babaların Çatlak Kızları” ile başlamıştı çatlak kızları anlatmaya... Devam ediyor... topraklarından, köklerinden
kopup gelen insanların kentteki zor hayatlarını, öncelerini ve sonralarını, keskin gözlemci bir kadın bakışıyla, neşesini, umudunu ve kadınlara
güvenini hep koruyarak.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat