9786053147770
702735
https://www.munzevikitabevi.com/benim-babam-darbeci
Benim Babam Darbeci
170.00
27 Mayıs 1960 darbesini hazırlayan kadrolar, harekât başarıya ulaştıktan sonra Milli Birlik Komitesi adı altında 38 kişilik bir komite kurdular. Hükümet,
MBK'nın seçtiği sivil-askerlerden oluşuyordu. Genellikle albay ve daha düşük rütbeli subaylardan mürekkep komite, ordu içerisindeki hiyerarşiyi
gözeterek devlet ve hükümet başkanı olarak General Cemal Gürsel'i seçti.
Devrik iktidarın mensupları ve onlara hizmet eden yüksek bürokratlar tutuklandılar. Yassıada'da kurulan özel yetkili mahkemede yargılanmaya
başladılar. Ankara Radyosu'nda akşam haberlerinden sonra yayınlanan bir programdı. “...sanıklar bağlı olmayarak getirildiler...” cümlesi hafızamdan
silinmedi henüz.
Muhalefet partileri için ise yalnız siyaset ve propaganda yasağı getirildi. Partisi kapatılan, malvarlığına el konulan, mensupları kurulan özel mahkemede
anayasayı ihlal suçlamasıyla, ölüm cezasıyla yargılanan iktidar partisine oy ve gönül vermiş milyonlarca vatandaş bu pek de adil olmayan durumdan
rahatsız olmaya başladı. Uygulama, darbecilerin biz ihtilali hiçbir zümreye karşı yapmadık teziyle çelişiyordu.
Bu çelişki darbeyi yapan askerler arasında da su yüzüne çıkmakta gecikmedi. İki temel görüş etrafında kümelenmeler başladı. Birinci görüşe sahip
olanlar, işbaşına gelen asker kadroların ülke yönetiminde tecrübe sahibi olmadıklarından içinde bulunulan yönetim krizini aşmada tecrübeli kişi ve
çevrelerin desteğine ihtiyaç olduğunu söyleyenlerdi...
Kurtuluş Savaşı kahramanı, eski asker, sonrasının kurt politikacısı Başbakan İsmet İnönü ile Ankara'nın kudretli albayı Talat Aydemir arasındaki bilek
güreşinin ilk raundu 22 Şubat 1962'de yaşandı. Hükümet başkaldırma eğiliminde olan cuntacıları 22 Şubat akşam üzeri emekliye sevk etti. Askerler
buna direndi. Hava Kuvvetleri ve Genelkurmay karargâhı hükümetin yanındaydı. Sokağa çıkan askerler, tarafların “kan dökülmesin” çağrılarına
uydular. İnönü'nün asiler hakkında kanuni işlem yapılmayacağına dair el yazısıyla yazıp imzaladığı belge uyarınca herkes kışlasına döndü ve emekli
edildiler. “22 Şubatçılar” diye anılan bu subayların arasında Kara Harp Okulu Alay Komutanı olarak görev yapan babam Kurmay Albay Turgut Alpagut
da vardı.
MBK'nın seçtiği sivil-askerlerden oluşuyordu. Genellikle albay ve daha düşük rütbeli subaylardan mürekkep komite, ordu içerisindeki hiyerarşiyi
gözeterek devlet ve hükümet başkanı olarak General Cemal Gürsel'i seçti.
Devrik iktidarın mensupları ve onlara hizmet eden yüksek bürokratlar tutuklandılar. Yassıada'da kurulan özel yetkili mahkemede yargılanmaya
başladılar. Ankara Radyosu'nda akşam haberlerinden sonra yayınlanan bir programdı. “...sanıklar bağlı olmayarak getirildiler...” cümlesi hafızamdan
silinmedi henüz.
Muhalefet partileri için ise yalnız siyaset ve propaganda yasağı getirildi. Partisi kapatılan, malvarlığına el konulan, mensupları kurulan özel mahkemede
anayasayı ihlal suçlamasıyla, ölüm cezasıyla yargılanan iktidar partisine oy ve gönül vermiş milyonlarca vatandaş bu pek de adil olmayan durumdan
rahatsız olmaya başladı. Uygulama, darbecilerin biz ihtilali hiçbir zümreye karşı yapmadık teziyle çelişiyordu.
Bu çelişki darbeyi yapan askerler arasında da su yüzüne çıkmakta gecikmedi. İki temel görüş etrafında kümelenmeler başladı. Birinci görüşe sahip
olanlar, işbaşına gelen asker kadroların ülke yönetiminde tecrübe sahibi olmadıklarından içinde bulunulan yönetim krizini aşmada tecrübeli kişi ve
çevrelerin desteğine ihtiyaç olduğunu söyleyenlerdi...
Kurtuluş Savaşı kahramanı, eski asker, sonrasının kurt politikacısı Başbakan İsmet İnönü ile Ankara'nın kudretli albayı Talat Aydemir arasındaki bilek
güreşinin ilk raundu 22 Şubat 1962'de yaşandı. Hükümet başkaldırma eğiliminde olan cuntacıları 22 Şubat akşam üzeri emekliye sevk etti. Askerler
buna direndi. Hava Kuvvetleri ve Genelkurmay karargâhı hükümetin yanındaydı. Sokağa çıkan askerler, tarafların “kan dökülmesin” çağrılarına
uydular. İnönü'nün asiler hakkında kanuni işlem yapılmayacağına dair el yazısıyla yazıp imzaladığı belge uyarınca herkes kışlasına döndü ve emekli
edildiler. “22 Şubatçılar” diye anılan bu subayların arasında Kara Harp Okulu Alay Komutanı olarak görev yapan babam Kurmay Albay Turgut Alpagut
da vardı.
27 Mayıs 1960 darbesini hazırlayan kadrolar, harekât başarıya ulaştıktan sonra Milli Birlik Komitesi adı altında 38 kişilik bir komite kurdular. Hükümet,
MBK'nın seçtiği sivil-askerlerden oluşuyordu. Genellikle albay ve daha düşük rütbeli subaylardan mürekkep komite, ordu içerisindeki hiyerarşiyi
gözeterek devlet ve hükümet başkanı olarak General Cemal Gürsel'i seçti.
Devrik iktidarın mensupları ve onlara hizmet eden yüksek bürokratlar tutuklandılar. Yassıada'da kurulan özel yetkili mahkemede yargılanmaya
başladılar. Ankara Radyosu'nda akşam haberlerinden sonra yayınlanan bir programdı. “...sanıklar bağlı olmayarak getirildiler...” cümlesi hafızamdan
silinmedi henüz.
Muhalefet partileri için ise yalnız siyaset ve propaganda yasağı getirildi. Partisi kapatılan, malvarlığına el konulan, mensupları kurulan özel mahkemede
anayasayı ihlal suçlamasıyla, ölüm cezasıyla yargılanan iktidar partisine oy ve gönül vermiş milyonlarca vatandaş bu pek de adil olmayan durumdan
rahatsız olmaya başladı. Uygulama, darbecilerin biz ihtilali hiçbir zümreye karşı yapmadık teziyle çelişiyordu.
Bu çelişki darbeyi yapan askerler arasında da su yüzüne çıkmakta gecikmedi. İki temel görüş etrafında kümelenmeler başladı. Birinci görüşe sahip
olanlar, işbaşına gelen asker kadroların ülke yönetiminde tecrübe sahibi olmadıklarından içinde bulunulan yönetim krizini aşmada tecrübeli kişi ve
çevrelerin desteğine ihtiyaç olduğunu söyleyenlerdi...
Kurtuluş Savaşı kahramanı, eski asker, sonrasının kurt politikacısı Başbakan İsmet İnönü ile Ankara'nın kudretli albayı Talat Aydemir arasındaki bilek
güreşinin ilk raundu 22 Şubat 1962'de yaşandı. Hükümet başkaldırma eğiliminde olan cuntacıları 22 Şubat akşam üzeri emekliye sevk etti. Askerler
buna direndi. Hava Kuvvetleri ve Genelkurmay karargâhı hükümetin yanındaydı. Sokağa çıkan askerler, tarafların “kan dökülmesin” çağrılarına
uydular. İnönü'nün asiler hakkında kanuni işlem yapılmayacağına dair el yazısıyla yazıp imzaladığı belge uyarınca herkes kışlasına döndü ve emekli
edildiler. “22 Şubatçılar” diye anılan bu subayların arasında Kara Harp Okulu Alay Komutanı olarak görev yapan babam Kurmay Albay Turgut Alpagut
da vardı.
MBK'nın seçtiği sivil-askerlerden oluşuyordu. Genellikle albay ve daha düşük rütbeli subaylardan mürekkep komite, ordu içerisindeki hiyerarşiyi
gözeterek devlet ve hükümet başkanı olarak General Cemal Gürsel'i seçti.
Devrik iktidarın mensupları ve onlara hizmet eden yüksek bürokratlar tutuklandılar. Yassıada'da kurulan özel yetkili mahkemede yargılanmaya
başladılar. Ankara Radyosu'nda akşam haberlerinden sonra yayınlanan bir programdı. “...sanıklar bağlı olmayarak getirildiler...” cümlesi hafızamdan
silinmedi henüz.
Muhalefet partileri için ise yalnız siyaset ve propaganda yasağı getirildi. Partisi kapatılan, malvarlığına el konulan, mensupları kurulan özel mahkemede
anayasayı ihlal suçlamasıyla, ölüm cezasıyla yargılanan iktidar partisine oy ve gönül vermiş milyonlarca vatandaş bu pek de adil olmayan durumdan
rahatsız olmaya başladı. Uygulama, darbecilerin biz ihtilali hiçbir zümreye karşı yapmadık teziyle çelişiyordu.
Bu çelişki darbeyi yapan askerler arasında da su yüzüne çıkmakta gecikmedi. İki temel görüş etrafında kümelenmeler başladı. Birinci görüşe sahip
olanlar, işbaşına gelen asker kadroların ülke yönetiminde tecrübe sahibi olmadıklarından içinde bulunulan yönetim krizini aşmada tecrübeli kişi ve
çevrelerin desteğine ihtiyaç olduğunu söyleyenlerdi...
Kurtuluş Savaşı kahramanı, eski asker, sonrasının kurt politikacısı Başbakan İsmet İnönü ile Ankara'nın kudretli albayı Talat Aydemir arasındaki bilek
güreşinin ilk raundu 22 Şubat 1962'de yaşandı. Hükümet başkaldırma eğiliminde olan cuntacıları 22 Şubat akşam üzeri emekliye sevk etti. Askerler
buna direndi. Hava Kuvvetleri ve Genelkurmay karargâhı hükümetin yanındaydı. Sokağa çıkan askerler, tarafların “kan dökülmesin” çağrılarına
uydular. İnönü'nün asiler hakkında kanuni işlem yapılmayacağına dair el yazısıyla yazıp imzaladığı belge uyarınca herkes kışlasına döndü ve emekli
edildiler. “22 Şubatçılar” diye anılan bu subayların arasında Kara Harp Okulu Alay Komutanı olarak görev yapan babam Kurmay Albay Turgut Alpagut
da vardı.
Axess Kartlar
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 170,00 | 170,00 |
| 2 | 86,70 | 173,40 |
| 3 | 58,93 | 176,80 |
| 6 | 31,45 | 188,70 |
| 9 | 22,48 | 202,30 |
| 12 | 18,13 | 217,60 |
Bonus Kartlar
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 170,00 | 170,00 |
| 2 | 88,40 | 176,80 |
| 3 | 60,07 | 180,20 |
| 6 | 30,60 | 183,60 |
| 9 | 20,78 | 187,00 |
| 12 | - | - |
Paraf Kartlar
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 170,00 | 170,00 |
| 2 | 88,40 | 176,80 |
| 3 | 60,07 | 180,20 |
| 6 | 30,60 | 183,60 |
| 9 | 20,78 | 187,00 |
| 12 | - | - |
Maximum Kartlar
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 170,00 | 170,00 |
| 2 | 88,40 | 176,80 |
| 3 | 60,07 | 180,20 |
| 6 | 30,60 | 183,60 |
| 9 | 20,78 | 187,00 |
| 12 | - | - |
World Kartlar
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 170,00 | 170,00 |
| 2 | 88,40 | 176,80 |
| 3 | 60,07 | 180,20 |
| 6 | 30,60 | 183,60 |
| 9 | 20,78 | 187,00 |
| 12 | - | - |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.