Başkomutan Enver Paşa

Dünyanın en buhranlı döneminde tarih sahnesine çıktığı (1908) andan, Türkistan'da şehit düştüğü tarihe kadar (1922), kısacık hayatı]' içine sığdırdığı başdöndürücü işlerle, yakın zaman Türk tarihi için1 olduğu kadar, Dünya tarihi içinde de isminden bahsettiren Enver Paşa gibi ikinci bir isme rastlamak mümkün değildir.I. Dünya savaş çanlarının çaldığı yılların başında Makedonya dağlarında eşkiya takibinde genç bir Osmanlı Türk zabiti olan Enver Paşa, ardından meşruti Monarşinin ilan edilmesi yolunda Jön Türk Hareketinin fedaisi olarak serdengeçti bir ihtilalcidir. Yaradılıştan gelen tabiatı, onu bir politikacı değil, meydan savaşlarında efsanevi bir komutan ve barut gibi bir ihtilalci olarak yaratmıştır. Libya çöllerinden, bir şafak baskınıyla Edirne'nin kurtuluşuna, Allahuekber dağlarında beyaz ölümlerden, Çanakkale mahşerine, Karadeniz'in azgın dalgalarından, Asya bozkırlarında amansız Kızılordu ateş hatlarında o, hep en ön saftadır.Tartışmasız bir asker olarak yaratılmış bu keskin zeka için, "ideallerinin geniş kanatları yolda yürümesine dahi, engel olduğu için, ideallerini imanlaştırarak" onu, Dünya Harp Tarihi'nin efsanevi isimlerle anılacak on komutanından biri yapmıştır. Çocukluk yıllarından, fırtınalı gençlik yıllarına ve oradan hayatının son bulacağı Asya bozkırlarına uzanan Enver Paşa'nın akıllara ziyan olağanüstü hayatı, Kurt Okay'ın kaleminden, çoraklaşmaya yüz tutan gönüllere idealizmin ne demek olduğuna dair bir dem ateş sunuyor.